Blefaro "gözkapağı" demektir. Spazm ise "kontrol edilemeyen-istemsiz kas kasılması" anlamına gelir. Blefarospazm terimi, sebebi ister kuru göz ya da Tourette Sendromu, ister tardif diskinezi olsun, sonuç olarak meydana gelen herhangi bir anormal göz kırpıştırması ya da gözkapağı tiki ya da seğirmesi için kullanılabilir. Blefarospazmı, hastalığı ikinci derecede daha az ciddi olan göz kırpma bozukluklarından ayırt edebilmek için; 'iyi huylu (selim, benign) esansiyel blefarospazm' de denir. 'İyi huylu (benign)' kelimesi hastalığın hayati tehlike arz etmediğine işaret eder. "Esansiyel" ise, 'nedeni bilinmeyen' anlamında kullanılan bir tıbbi terimdir. Blefarospazm, hem kranial hem de fokal distonidir. Kranial, hastalığın "kafa" ile ilgili oluşuna, fokal ise "bir bölge ile sınırlı, odaksal" oluşuna işaret eder. Distoni ise istemsiz ve devamlı yapılan anormal kasılma ve spazmları anlatmak için kullanılan bir kelimedir.
Blefarospazm olan hastaların gözleri normaldir. Görmede rahatsızlık sadece gözkapaklarının kapanma şiddetine bağlıdır.
Blefarospazm aşağıdaki hastalıklarla karıştırılmamalıdır:
Ptoz (kapak düşüklüğü): Üst gözkapağının levator (kaldırıcı) kasında güçsüzlük ya da paralizi (felç) olması sebebi ile gözkapağının düşük ya da sarkık olmasıdır.
Blefarit: Enfeksiyona ya da alerjiye bağlı olarak gözkapağında iltihaplanma olmasıdır.
Hemifasiyal (yüzün tek tarafında) spazm: Yüzün tek tarafındaki kaslarda görülen distonik olmayan bir durumdur. Yüz sinirlerinde irritasyon (tahriş) olması sebebiyle gerçekleşen bu durum genellikle göz kapaklarını da etkiler. Kasılmalar, blefarospazmde görülen spazmlardan daha hızlıdır ve bu durum geçicidir. Ayrıca her zaman yüzün tek tarafını etkiler.
Blefarospazm nasıl başlar?
Blefarospazm genellikle kademeli olarak; aşırı göz kırpma ve/veya göz irritasyonu ile başlar. Erken evrelerde, parlak ışık, yorgunluk ya da duygusal gerilim gibi bazı özel tetikleyici faktörler sebebiyle gerçekleşir. Hastalık ilerledikçe kasılmalar gün içinde daha sık gerçekleşmeye başlar. Kasılmalar uykuda görülmezler. Bazı hastalar iyi bir gece uykusunun ardından kasılmaların uyandıktan sonra birkaç saat görülmediğini fark edebilir. Belli bir işe odaklanmak, spazmların sıklığını azaltabilir. Hastalık ilerledikçe bu kasılmalar, hastanın işlevsel olarak görememesine ve bazen göz kapaklarının saatlerce kapalı kalmasına neden olacak kadar yoğunlaşabilir.
Blefarospazmın nedeni nedir?
Blefarospazmın, beynin alt kısmında bulunan bazal sinir düğümünün (bazal gangliyon) anormal fonksiyonuna bağlı olarak gerçekleştiği düşünülmektedir. Bazal sinir düğümü, tüm koordine hareketler üzerinde etkilidir. Ancak bazal sinir düğümünde hangi sorunun gerçekleştiği hala bilinmemektedir. Bir sinir hücresinden diğerine bilgi ileten kimyasal habercilerin birinde herhangi bir karışıklık olabilir.
Çoğu kişide blefarospazmin, tetikleyici bir unsur olmadan kendiliğinden gelişmektedir. Ancak, kuru gözün belirti ve işaretlerinin blefarospazmden önce veya blefarospazm ile aynı zamanda gerçekleştiği de gözlemlenmiştir. Hassas kişilerde kuru gözün, blefarospazm başlangıcında tetikleyici olabileceği öne sürülmüştür. Nadir olarak blefarospazm, birden çok aile bireyinin etkilendiği bir aile hastalığı olabilir gelişebilir.
Blefarospazm, ağzı ve/veya çeneyi etkileyen distoni (oromandibular distoni, Meige sendromu) ile beraber seyredebilir. Böyle durumlarda göz kapağı kasılmalarına; çeneyi sıkmak veya ağzı açmak, yüz buruşturmak ve dili dışarı çıkarmak gibi hareketler eşlik edebilir.
Blefarospazm, Parkinson gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlardan da kaynaklanabilir. Hastalık antiparkinson ilaçlarından kaynaklanıyor ise, dozu azaltmak problemi hafifletecektir.
Blefarospazm nasıl tedavi edilir?
Günümüzde blefarospazmın başarılı bir biçimde iyileştirilmesi mümkün değildir, ancak bazı tedavi seçenekleri hastalığın şiddetini azaltabilir.
Göz kapaklarındaki kaslara Oculinum (botulinum toksini veya Botoks) enjekte edilmesi blefarospazm tedavisinde onaylanan yöntemlerden biridir. Botulinum toksin, Clostridium botulinum bakterisinden üretilir ve gözkapağı kaslarının felç edilmesini sağlar.
Ağızdan alınan ilaçlar da kullanılabilir ancak bu ilaçlar genellikle önceden tahmin edilmeyen sonuçlara neden olmaktadır. Ayrıca belirtiler genellikle kısa süreli olarak azalır ve hastaların yalnızca % 15'inde işe yaramaktadır.
Miyektomi, gözkapağındaki bazı kasların ve sinirlerin çıkarılması için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Bu işlem de blefarospazmın tedavi seçeneklerinden biridir. Ameliyat blefarospazm vakalarının %75-85'inde belirtileri ortadan kaldırmaktadır.
Biofeedback (biyolojik geri besleme), hipnoz, kiropraktik ve besin tedavisi ise, blefarospazm için uygulanan alternatif tedavi yöntemlerindendir. Ancak bu tedavilerin yararları kanıtlanmamıştır.